Wednesday, November 23, 2022

Developmental Systems Theory

Developmental Systems Theory

Asil Ali Özdoğru

Developmental systems theory (DST) is a comprehensive theoretical framework on biological development, heredity, and evolution. A metatheory about complex systems in nature, DST spans the fields of philosophy, biology, and psychology, providing a structure for the study of interactions among multiple factors that drive development. It offers a thorough understanding of human development by combining explanatory forces of nature and nurture, genes and environment, and biology and culture. This entry explores the history of DST, its definitions and characteristics, key concepts and themes, and future directions.

History of DST

DST is a general theoretical perspective based on the rich history of work by scholars in the implementation and interpretation of developmental science. Unlike many other theories, DST is not an individual theory offering predictions for empirical testing ...

Citation: Özdogru, A. A. (2023). Developmental systems theory. In J. M. Mattingly (Ed.), The SAGE encyclopedia of theory in science, technology, engineering, and mathematics (Vol. 1, pp. 225–227). SAGE Publications, Inc. https://dx.doi.org/10.4135/9781071872383.n57

Thursday, October 20, 2022

NHB Smiles

A Multi-lab Test of the Facial Feedback Hypothesis by the Many Smiles Collaboration

Nicholas A. Coles, David S. March, Fernando Marmolejo-Ramos, Jeff T. Larsen, Nwadiogo C. Arinze, Izuchukwu L. G. Ndukaihe, Megan L. Willis, Francesco Foroni, Niv Reggev, Aviv Mokady, Patrick S. Forscher, John F. Hunter, Gwenaël Kaminski, Elif Yüvrük, Aycan Kapucu, Tamás Nagy, Nandor Hajdu, Julian Tejada, Raquel M. K. Freitag, Danilo Zambrano, Bidisha Som, Balazs Aczel, Krystian Barzykowski, Sylwia Adamus, Katarzyna Filip, Yuki Yamada, Ayumi Ikeda, Daniel L. Eaves, Carmel A. Levitan, Sydney Leiweke, Michal Parzuchowski, Natalie Butcher, Gerit Pfuhl, Dana M. Basnight-Brown, José A. Hinojosa, Pedro R. Montoro, Lady G. Javela D, Kevin Vezirian, Hans IJzerman, Natalia Trujillo, Sarah D. Pressman, Pascal M. Gygax, Asil A. Özdoğru, Susana Ruiz-Fernandez, Phoebe C. Ellsworth, Lowell Gaertner, Fritz Strack, Marco Marozzi, and Marco Tullio Liuzza

Following theories of emotional embodiment, the facial feedback hypothesis suggests that individuals’ subjective experiences of emotion are influenced by their facial expressions. However, evidence for this hypothesis has been mixed. We thus formed a global adversarial collaboration and carried out a preregistered, multicentre study designed to specify and test the conditions that should most reliably produce facial feedback effects. Data from n = 3,878 participants spanning 19 countries indicated that a facial mimicry and voluntary facial action task could both amplify and initiate feelings of happiness. However, evidence of facial feedback effects was less conclusive when facial feedback was manipulated unobtrusively via a pen-in-mouth task.

Citation
: Coles, N. A., March, D. S., Marmolejo-Ramos, F., Larsen, J. T., Arinze, N. C., Ndukaihe, I. L. G., Willis, M. L., Foroni, F., Reggev, N., Mokady, A., Forscher, P. S., Hunter, J. F., Kaminski, G., Yüvrük, E., Kapucu, A., Nagy, T., Hajdu, N., Tejada, J., Freitag, R. M. K., . . . Liuzza, M. T. (2022). A multi-lab test of the facial feedback hypothesis by the Many Smiles Collaboration. Nature Human Behavior, 6, 1731–1742. https://doi.org/10.1038/s41562-022-01458-9

Media: Castañón, L. (2022, October 20). Global collaboration led by Stanford researcher shows that a posed smile can improve your mood. Stanford Science Digesthttps://news.stanford.edu/2022/10/20/posing-smiles-can-brighten-mood/

Media: Gülümsemenin ruh haline iyi geldiği kanıtlandı. (2022, Kasım 28). Üsküdar Haber Ajansıhttps://uskudar.edu.tr/tr/icerik/8596/gulumsemenin-ruh-haline-iyi-geldigi-kanitlandi

Friday, October 14, 2022

UPK 2022 Poster A

Üç Boyutlu Azim Ölçeği’nin Türkçe Uyarlama, Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması

Şebnem Cen İçöz ve Asil Ali Özdoğru

GİRİŞ VE AMAÇ: Azim uzun süreli hedeflere ulaşabilmek için gereken kararlılık ve tutku olarak tanımlanan bir beceri ve kişilik özelliğidir. Yapılan araştırmalarda başarı ve performansın en önemli yordayıcılarından biri olarak öne çıkan azim, birçok kişilik özelliği ile ilişkili bulunmuştur. Alanyazındaki çalışmalarda kullanılan tek ve iki boyutlu ölçüm araçlarından farklı olarak geliştirilmiş olan Üç Boyutlu Azim Ölçeği, 10 madde ve gayrette ısrar, ilgide tutarlılık ve değişen koşullara uyum adında üç alt ölçekten oluşan özbildirime dayalı bir ölçüm aracıdır. Bu araştırmanın amacı Üç Boyutlu Azim Ölçeği’ni Türkçeye uyarlayarak geçerlik ve güvenirlik çalışmalarını yapmaktır. YÖNTEM: Araştırma grubu uygun örnekleme yöntemi ile çevrimiçi ankete katılan 18 yaş üstü 319 üniversite öğrencisinden oluşmuştur. Katılımcılara sosyodemografik form, Üç Boyutlu Azim Ölçeği Türkçe formu, On Maddeli Kişilik Ölçeği, Akademik Öz Yeterlik Ölçeği, Kariyer ve Yetenek Gelişimi Öz Yeterlik Ölçeği, Marlowe-Crowne Sosyal Arzu Edilebilirlik Ölçeği ve Aktif Erteleme Ölçeği uygulanmıştır. Yüz katılımcıya 21 gün arayla Üç Boyutlu Azim Ölçeği Türkçe formu tekrar uygulanmıştır. BULGULAR: Yapılan Açımlayıcı Faktör Analizi sonucunda toplam varyansın %66’sını açıklayan üç faktörlü bir yapıyla ölçeğin üç boyutlu yapısının korunduğu ve Doğrulayıcı Faktör Analizi sonucunda ise Türk kültüründe kullanmak için iyi uyum gösterdiği görülmüştür (x2/df=1.884, IFI=.970, NFI=.939, GFI=.963, CFI=.970, RMSEA=.053). Ölçüt bağıntılı geçerlik analizleri azim puanlarının dışadönüklük, sorumluluk, duygusal denge, akademik öz yeterlik, kariyer ve yetenek gelişimi öz yeterliliği ve sosyal arzu edilebilirlik ile orta düzeyde pozitif yönde, aktif erteleme davranışı ile orta düzeyde negatif yönde ve uyumluluk ve açıklık ile zayıf düzeyde pozitif yönde ilişkili olduğunu göstermektedir. Güvenirlik analizlerinde Cronbach Alfa (α=.653-.854) ve test tekrar test değerleri (r=.606-.798) ölçeğin kabul edilebilir iç tutarlılık ve değişmezlik özelliklerine sahip olduğunu göstermektedir. Ölçeğin sosyodemografik değişkenlerle yapılan korelasyon analizlerinde alanyazındaki sonuçlarla tutarlı sonuçlar elde edilmiştir. TARTIŞMA VE SONUÇ: Bu araştırmada ulaşılan sonuçlar Üç Boyutlu Azim Ölçeği Türkçe formunun yetişkinlerin azim özelliklerini değerlendirmede kullanılabilecek güvenilir ve geçerli bir ölçüm aracı olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir.

Atıf: Cen İçöz, Ş. ve Özdoğru, A. A. (2022, Ekim 13-16). Üç Boyutlu Azim Ölçeği’nin Türkçe uyarlama, güvenirlik ve geçerlik çalışması [Poster sunumu]. 21. Ulusal Psikoloji Kongresi, İstanbul, Türkiye. https://www.dogus.edu.tr/upk2022

UPK 2022 Poster B

Erasmus Programının Gruplararası Ön Yargı ve 21. Yüzyıl Becerileri Üzerindeki Etkisinin Olaya İlişkin Potansiyeller ve Özbildirim Ölçümleriyle İncelenmesi

Asil Ali Özdoğru, Bernis Sütçübaşı, Günay Sağır ve Amine Nadide Ergün

GİRİŞ VE AMAÇ: Erasmus programı yükseköğretim kurumlarının birbirleri ile iş birliği yapmalarını teşvik eden bir Avrupa Birliği programıdır. Türkiye’den birçok öğrenci 2004 yılından bu yana bu program çerçevesinde Avrupa’da eğitim almaktadır. Bu çalışmada Erasmus programına katılmanın Türk öğrencilerin gruplararası ön yargı ve 21. yüzyıl beceri düzeylerine etkisi incelenmiştir. YÖNTEM: Bu amaç doğrultusunda ön test-son test eşleştirilmiş kontrol gruplu desende elektroensefalogram, özbildirim ölçekleri ve bireysel görüşme tekniği kullanılarak bir araştırma yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu İstanbul’daki bir vakıf üniversitesinde öğrenim gören benzer özelliklere sahip altısı deney beşi kontrol grubunda yer alan 11 öğrenci oluşturmaktadır. Deney grubundaki katılımcılar bir dönem Erasmus öğrenim hareketliliği programına katılırken kontrol grubundakiler katılmamıştır. Araştırmada gruplararası önyargı Örtük Çağrışım Testi sırasında elektroensefalografi ile kayıt edilen olaya ilişkin potansiyeller aracılığıyla ölçülmüştür. 21. yüzyıl becerileri ise Kültürlerarası Duyarlılık Ölçeği, Beliren Yetişkinliğin Boyutları Envanteri, Eleştirel Düşünme Eğilim Ölçeği, Finansal Okuryazarlık Tutum ve Davranış Ölçeği ile bireysel görüşme formu aracılığıyla ölçülmüştür. BULGULAR: Bulgulara göre, Erasmus deneyimi sonrası öncesine göre deney grubunda kontrol grubu ile karşılaştırıldığında örtük çağrışım testinde tepki sürelerinin kısaldığı ve N400 genliklerinin azaldığı gözlemlenmiştir. Ölçek ve görüşme verilerinde ise deney grubu lehine finansal okuryazarlık düzeylerinde anlamlı artış ile kişisel ve mesleki gelişim alanlarında olumlu deneyimler tespit edilmiştir. TARTIŞMA VE SONUÇ: Erasmus programının gruplararası ön yargı ve 21. yüzyıl becerilerine olumlu etkileri olabileceği görülmüştür. Bulgular alanyazındaki çalışmalar ışığında yöntem ve uygulama açısından tartışılmıştır.

Atıf: Özdoğru, A. A., Sütçübaşı, B., Sağır, G. ve Ergün, A. N. (2022, Ekim 13-16). Erasmus programının gruplararası ön yargı ve 21. yüzyıl becerileri üzerindeki etkisinin olaya ilişkin potansiyeller ve özbildirim ölçümleriyle incelenmesi [Poster sunumu]. 21. Ulusal Psikoloji Kongresi, İstanbul, Türkiye. https://www.dogus.edu.tr/upk2022

Thursday, October 13, 2022

UPK 2022 Panel

Psikolojide Büyük Takım Bilimi ve Türkiye'den Katkılar

Asil Ali Özdoğru

Psikolojide ve diğer disiplinlerde birçok önemli araştırma çalışmasının tekrarlanamaması ve yeniden üretilememesi sonucu 2010’lu yıllardan itibaren bir replikasyon krizi ortaya çıkmıştır. Bu kriz, kuram ve yöntem tartışmalarıyla beraber metabilim gibi yeni alan ve büyük takım bilimi gibi yeni uygulamaların gelişmesine yol açmıştır. Büyük takım bilimi, çeşitli laboratuvar, kurum, disiplin, kültür ve kıtalardan bir araya gelen çok sayıda araştırmacının dâhil olduğu bir yöntemdir. Psikolojide büyük takım bilimi yoluyla çeşitli çalışmaların tekrarının yapılmasının yanı sıra yeni araştırmalar da gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu tarz çalışmalarda yüzlerce araştırmacı çalışmaların tasarlanmasından yayımlanmasına kadar tüm aşamalarda işbirliğine girerek kaynak ve uzmanlık paylaşımı sağladığı gibi on binleri bulan büyük katılımcı sayılarıyla yüksek istatistiksel güç ve genellenebilirlik seviyelerini yakalayabilmektedir. Son yıllarda ortaya konan psikoloji araştırmalarının Batılı, eğitimli, sanayileşmiş, zengin ve demokratik toplulukları temsil etmesine yönelik eleştiriler için de büyük takım bilimi çözüm üretebilmektedir. Büyük araştırma takımlarının kurulması ve işletilmesinde çeşitli zorluklar olsa da son yıllarda aralarında Türkiye’den çok sayıda araştırmacının da yer aldığı bu işbirliklerinden elde edilen deneyimler sonraki çalışma ve büyük takım bilimi projeleri için yol gösterici niteliktedir.

1. Panel Başlığı: Psikolojide Büyük Takım Çalışmaları: Ne, Niçin ve Nasıl?
1. Panelist: Doç. Dr. Asil Ali ÖZDOĞRU, Üsküdar Üniversitesi

2. Panel Başlığı: Büyük Takım Bilimi: Global Bir Ağ Deneyiminden Yerel İşbirliklerine
2. Panelist: Dr. Öğr. Üyesi İlker DALGAR, Ankara Medipol Üniversitesi

3. Panel Başlığı: Değişen Bir Dünyada Sosyal Destek ve Yardım Arama Davranışı: Kültürlerarası Bir Çalışma
3. Panelist: Doç. Dr. İrem METİN-ORTA, Atılım Üniversitesi

4. Panel Başlığı: COVID-19 Pandemisi Bağlamında Bir Büyük Takım Çalışması Örneği
4. Panelist: Prof. Dr. Gülsen ERDEN, Ankara Üniversitesi

Atıf: Özdoğru, A. A., Dalgar, İ., Metin-Orta, İ. ve Erden, G. (2022, Ekim 13-16). Psikolojide büyük takım bilimi ve Türkiye'den katkılar [Panel oturumu]. 21. Ulusal Psikoloji Kongresi, İstanbul, Türkiye. https://www.dogus.edu.tr/upk2022

Monday, September 26, 2022

Affective Science COVID-19

In COVID-19 Health Messaging, Loss Framing Increases Anxiety with Little-to-No Concomitant Benefits: Experimental Evidence from 84 Countries

Charles A. Dorison, Jennifer S. Lerner, Blake H. Heller, Alexander J. Rothman, Ichiro I. Kawachi, Ke Wang, Vaughan W. Rees, Brian P. Gill, Nancy Gibbs, Charles R. Ebersole, Zahir Vally, Zuzanna Tajchman, Andras N. Zsido, Mija Zrimsek, Zhang Chen, Ignazio Ziano, Zoi Gialitaki, Chris D. Ceary, Yijun Lin, Yoshihiko Kunisato, Yuki Yamada, Qinyu Xiao, Xiaoming Jiang, Xinkai Du, Elvin Yao, John Paul Wilson, Wilson Cyrus-Lai, William Jimenez-Leal, Wilbert Law, W. Matthew Collins, Karley L. Richard, Marek Vranka, Vladislav Ankushev, Vidar Schei, Valerija Križanić, Veselina Hristova Kadreva, Vera Cubela Adoric, Ulrich S. Tran, Siu Kit Yeung, Widad Hassan, Ralph Houston, Tiago J. S. Lima, Thomas Ostermann, Thomas Frizzo, Therese E. Sverdrup, Thea House, Tripat Gill, Maksim Fedotov, Tamar Paltrow, Teodor Jernsäther, Maria Koptjevskaja-Tamm, Thomas J. Hostler, Tatsunori Ishii, Barnabas Szaszi, Sylwia Adamus, Lilian Suter, Sumaiya Habib, Anna Studzinska, Dragana Stojanovska, Steve M. J. Janssen, Stefan Stieger, Stefan E. Schulenberg, Srinivasan Tatachari, Soufian Azouaghe, Piotr Sorokowski, Agnieszka Sorokowska, Xin Song, Savannah C. Lewis, Sladjana Sinkolova, Dmitry Grigoryev, Shira Meir Drexler, Shimrit Daches, Shawn N. Geniole, Selena Vračar, Sébastien Massoni, Saša Zorjan, Eylül Sarıoğuz, Sara Morales Izquierdo, Sara G. Alves, Sara Pöntinen, Sara Álvarez Solas, Santiago Ordoñez-Riaño, Sanja Batić Očovaj, Sandersan Onie, Samuel Lins, Sami Çoksan, Asli Sacakli, Susana Ruiz-Fernández, Sandra J. Geiger, Saeideh FatahModares, Radoslaw B. Walczak, Ruben Betlehem, Roosevelt Vilar, Rodrigo Cárcamo, Robert M. Ross, Randy McCarthy, Tonia Ballantyne, Erin C. Westgate, Reza Afhami, Dongning Ren, Renan P. Monteiro, Ulf-Dietrich Reips, Niv Reggev, Robert J. Calin-Jageman, Razieh Pourafshari, Raquel Oliveira, Mina Nedelcheva-Datsova, Rima-Maria Rahal, Rafael R. Ribeiro, Theda Radtke, Rachel Searston, Redeate Habte, Przemysław Zdybek, Sau-Chin Chen, Princess Lovella G. Maturan, Jennifer T. Perillo, Peder Mortvedt Isager, Pavol Kačmár, Paulo Manuel Macapagal, Paulina Szwed, Paul H. P. Hanel, Paul A. G. Forbes, Patrícia Arriaga, Bastien Paris, Konstantinos Papachristopoulos, Pablo Sebastián Correa, Ondřej Kácha, Márcia Bernardo, Olatz Campos, Olalla Niño Bravo, Oscar J. Galindo-Caballero, Chisom Esther Ogbonnaya, Olga Bialobrzeska, Natalia Kiselnikova, Nicolle Simonovic, Noga Cohen, Nora L. Nock, Niklas Johannes, Nihan Albayrak-Aydemir, Nicolas Say, Nathan Torunsky, Natalia Van Doren, Naoyuki Sunami, Nikolay R. Rachev, Nadyanna M. Majeed, Nadya-Daniela Schmidt, Khaoula Nadif, Nadia S. Corral-Frías, Nihal Ouherrou, Myrto Pantazi, Marc Y. Lucas, Martin R. Vasilev, María Victoria Ortiz, Muhammad Mussaffa Butt, Muhib Kabir, Rafał Muda, Maria del Carmen MC Tejada Rivera, Miroslav Sirota, Martin Seehuus, Michal Parzuchowski, Mónica Toro, Monika Hricova, Mónica Alarcón Maldonado, Magdalena Marszalek, Maria Karekla, Giovanna Mioni, Minke Jasmijn Bosma, Minja Westerlund, Milica Vdovic, Michal Bialek, Miguel A. Silan, Michele Anne, Michal Misiak, Maurice Grinberg, Mariagrazia Capizzi, Mauricio F. Espinoza Barría, Merve A. Kurfali, Michael C. Mensink, Mikayel Harutyunyan, Meetu Khosla, Max Korbmacher, Matúš Adamkovič, Matheus Fernando Felix Ribeiro, Maria Terskova, Matej Hruška, Marcel Martončik, Martin Voracek, Martin Čadek, Martha Frías-Armenta, Marta Kowal, Marta Topor, Marta Roczniewska, Marlies Oosterlinck, Markéta Braun Kohlová, Mariola Paruzel-Czachura, Marina Romanova, Marietta Papadatou-Pastou, Maria Louise Lund, Maria Antoniadi, Marc V. Jones, Manuel S. Ortiz, Mathi Manavalan, Abdumalik Muminov, Małgorzata Kossowska, Maja Friedemann, Magdalena Wielgus, Marco A. C. Varella, Melissa F. Colloff, Maria Bradford, Leigh Ann Vaughn, Luis Eudave, Luc Vieira, Lina Maria Sanabria Pineda, Laura Calderón Pérez, Ljiljana B. Lazarevic, Lisa M. Jaremka, Elizaveta Kushnir, Lisa Anton-Boicuk, Gabriel Lins de Holanda Coelho, Lina Ahlgren, Carmel A. Levitan, Leticia Micheli, Leonhard Volz, Marija Stojanovska, Leanne Boucher, Lara Samojlenko, Lady Grey Javela Delgado, Lada Kaliska, Lara Warmelink, Luis Miguel Rojas-Berscia, Karen Yu, Jakub Wachowicz, Kermeka Desai, Krystian Barzykowski, Luca Kozma, Kortnee Evans, Komila Kirgizova, Bamikole Emmanuel Agesin, Monica A Koehn, Kelly Wolfe, Tatiana Korobova, Kristoffer Klevjer, Kevin van Schie, Kevin Vezirian, Kaja Damnjanović, Katrine Krabbe Thommesen, Kathleen Schmidt, Katarzyna Filip, Karolina Grzech, Karlijn Hoyer, Karis Moon, Kafeel Rana, Kristina Janjić, Jordan W. Suchow, Julita Kielińska, Julio E Cruz Vásquez, Julia Beitner, Juan Camilo Vargas-Nieto, Jose Carlos T. Roxas, Jennifer Taber, Joan Urriago-Rayo, Jeffrey M. Pavlacic, Jozef Bavolar, José A. Soto, Jonas K. Olofsson, Johannes K. Vilsmeier, Johanna Messerschmidt, Johanna Czamanski-Cohen, Jordane Boudesseul, Jeong Min Lee, Julia Kamburidis, Janis Zickfeld, Jacob F. Miranda, Jeroen P. H. Verharen, Evgeniya Hristova, Julie E. Beshears, Jasna Milošević Đorđević, Jasmijn Bosch, Jaroslava Varella Valentova, Jan Antfolk, Jana B. Berkessel, Jana Schrötter, Jan Urban, Jan Philipp Röer, James O Norton, Jaime R. Silva, Jade S. Pickering, Jáchym Vintr, Jim Uttley, Jonas R. Kunst, Izuchukwu L. G. Ndukaihe, Aishwarya Iyer, Iris Vilares, Aleksandr Ivanov, Ivan Ropovik, Isabela Sula, Irena Sarieva, Irem Metin-Orta, Irina Prusova, Isabel Pinto, Andreea Ioana Bozdoc, Inês A. T. Almeida, Ilse L. Pit, Ilker Dalgar, Ilya Zakharov, Azuka Ikechukwu Arinze, Keiko Ihaya, Ian D. Stephen, Biljana Gjoneska, Hilmar Brohmer, Heather Flowe, Hendrik Godbersen, Halil Emre Kocalar, Mattie V. Hedgebeth, Hu Chuan-Peng, MohammadHasan Sharifian, Harry Manley, Handan Akkas, Nandor Hajdu, Habiba Azab, Gwenael Kaminski, Gustav Nilsonne, Gulnaz Anjum, Giovanni A. Travaglino, Gilad Feldman, Gerit Pfuhl, Gabriela Czarnek, Gabriela Mariana Marcu, Gabriela Hofer, Gabriel Banik, Gabriel Agboola Adetula, Gijsbert Bijlstra, Frederick Verbruggen, Franki Y. H. Kung, Francesco Foroni, Gage Singer, Fany Muchembled, Flavio Azevedo, Farnaz Mosannenzadeh, Evelina Marinov, Eva Štrukelj, Zahra Etebari, Ernest Baskin, Elkin Oswaldo Luis Garcia, Erica Musser, I.M.M. van Steenkiste, El Rim Ahn, Ekaterina Pronizius, Emily A Jackson, Efisio Manunta, Elena Agadullina, Dušana Šakan, Pinar Dursun, Olivier Dujols, Dmitrii Dubrov, Megan Willis, Murat Tümer, Jennifer L. Beaudry, Dora Popović, Daniel Dunleavy, Ikhlas Djamai, Dino Krupić, Diego Vega, Hongfei Du, Débora Mola, William E. Davis, Dawn Liu Holford, David M. G. Lewis, David C. Vaidis, Daphna Hausman Ozery, Danilo Zambrano Ricaurte, Daniel Storage, Daniela Sousa, Daniela Serrato Alvarez, Anna Dalla Rosa, Dajana Krupić, Dafne Marko, David Moreau, Crystal Reeck, Rita C. Correia, Cassie M. Whitt, Claus Lamm, Claudio Singh Solorzano, Claudia C. von Bastian, Clare AM Sutherland, Clara Overkott, Christopher L. Aberson, Chunhui Wang, Christiana Karashiali, Chris Noone, Faith Chiu, Chiara Picciocchi, Cemre Karaarslan, Nicola Cellini, Celia Esteban-Serna, Cecilia Reyna, Carlota Batres, Ranran Li, Caterina Grano, Joelle Carpentier, Christian K. Tamnes, Cynthia H.Y. Fu, Byurakn Ishkhanyan, Lisa Bylinina, Bastian Jaeger, Carsten Bundt, Tara Bulut Allred, Ahmed Bokkour, Natalia Bogatyreva, William J. Chopik, Benedict Antazo, Behzad Behzadnia, Maja Becker, Beatrice Cocco, Wei-Lun Chou, Barbora Hubena, Barbara Žuro, Balazs Aczel, Ekaterina Baklanova, Hui Bai, Busra Bahar Balci, Peter Babinčák, Barnaby James Wyld Dixson, Aviv Mokady, Heather Barry Kappes, Mohammad Atari, Anna Szala, Anna Szabelska, John Jamir Benzon Aruta, Artur Domurat, Nwadiogo Chisom Arinze, Arianna Modena, Arca Adiguzel, Arash Monajem, Kanza AIT EL ARABI, Asil Ali Özdoğru, Adriana Julieth Olaya Torres, Andriana Theodoropoulou, Anita Penić Jurković, Angelos P. Kassianos, Andrej Findor, Andree Hartanto, Anais Thibault Landry, Ana Ferreira, Anabela Caetano Santos, Anabel De la Rosa-Gomez, Amélie Gourdon-Kanhukamwe, Anna Louise Todsen, Alper Karababa, Allison Janak, Alexandre Bran, Alexa M. Tullett, Anna O. Kuzminska, Anthony J Krafnick, Anum Urooj, Ahmed Khaoudi, Afroja Ahmed, Agata Groyecka-Bernard, Adrian Dahl Askelund, Adeyemi Adetula, Anabel Belaus, Abdelilah Ca Charyate, Aaron L. Wichman, Alina Stoyanova, Anna Greenburgh, Andrew G. Thomas, Alexios Arvanitis, Patrick S. Forscher, Peter R Mallik, Maximilian A. Primbs, Jeremy K. Miller, Hannah Moshontz, Heather L. Urry, Hans IJzerman, Dana M. Basnight-Brown, Christopher R. Chartier, Erin M. Buchanan, and Nicholas A. Coles

The COVID-19 pandemic (and its aftermath) highlights a critical need to communicate health information effectively to the global public. Given that subtle differences in information framing can have meaningful effects on behavior, behavioral science research highlights a pressing question: Is it more effective to frame COVID-19 health messages in terms of potential losses (e.g., “If you do not practice these steps, you can endanger yourself and others”) or potential gains (e.g., “If you practice these steps, you can protect yourself and others”)? Collecting data in 48 languages from 15,929 participants in 84 countries, we experimentally tested the effects of message framing on COVID-19-related judgments, intentions, and feelings. Loss- (vs. gain-) framed messages increased self-reported anxiety among participants cross-nationally with little-to-no impact on policy attitudes, behavioral intentions, or information seeking relevant to pandemic risks. These results were consistent across 84 countries, three variations of the message framing wording, and 560 data processing and analytic choices. Thus, results provide an empirical answer to a global communication question and highlight the emotional toll of loss-framed messages. Critically, this work demonstrates the importance of considering unintended affective consequences when evaluating nudge-style interventions.

Citation: Dorison, C. A., Lerner, J. S., Heller, B. H., Rothman, A. J., Kawachi, I. I., Wang, K., Rees, V. W., Gill, B. P., Gibbs, N., Ebersole, C. R., Vally, Z., Tajchman, Z., Zsido, A. N., Zrimsek, M., Chen, Z., Ziano, I., Gialitaki, Z., Ceary, C. D., Lin, Y., . . . Coles, N. A. (2022). In COVID-19 health messaging, loss framing increases anxiety with little-to-no concomitant benefits: Experimental evidence from 84 countries. Affective Science, 3, 577-602. https://doi.org/10.1007/s42761-022-00128-3

Wednesday, July 06, 2022

ECP 2022 C

Embodiment of Abstract Concepts in Right- and Left-Handers: A Replication Study

Asil Ali Özdoğru and Şahsenem Sarı

Theory of embodied cognition implies that human thoughts include mental models of bodily experiences. According to the body specificity hypothesis derived from this theory, individuals' different systematic interactions with their physical environment leads to different mental representations. In his test of this hypothesis with five experiments in 2009, Casasanto showed that right- and left-handed individuals made different concrete object preferences and abstract concept evaluations. This study is a direct replication of the first experiment of the original study in a Turkish sample. The study sample consisted of 164 adults, mostly working in the same organization, from İstanbul, Turkey. Nineteen of the participants were left-handed and 145 were right-handed. A paper-pencil questionnaire including demographic questions and the experimental task were administered to participants in their workplace. In the experimental task, participants were presented with a written depiction of a fictional character’s good or bad evaluations of two animals. On the next page, participants were asked to draw the related animals from the character’s point of view in two empty boxes placed next to each other. Our findings showed that 63% (103 out of 164) of all participants placed the good animal on their dominant side. Additionally, 89% (17 out of 19) of left-handers placed the good animal in the left box and 59% (86 out of 145) of right-handers did the same for the right box. These findings were statistically significant as tested by sign tests. These findings indicate that adults associate positive thoughts with their dominant side and negative thoughts with their nondominant side. Successfully replicating Casasanto's findings in a Turkish sample, this study shows that individuals with different body habits develop corresponding mental representations in consistency with predictions of the body specificity hypothesis.

Citation: Özdoğru, A. A., & Sarı, Ş. (2022, July 5-8). Embodiment of abstract concepts in right- and left-handers: A replication study [Conference presentation]. 17th European Congress of Psychology, Ljubljana, Slovenia. https://www.ecp2022.eu

Media: Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Çalışmalarıyla Avrupa Psikoloji Kongresinde! (2022, Temmuz 7). Üsküdar Haber Ajansıhttps://uskudar.edu.tr/tr/icerik/8143/uskudar-universitesi-psikoloji-bolumu-calismalariyla-avrupa-psikoloji-kongresinde

ECP 2022 B

An Extended Replication of Death Thought Suppression in a Turkish Sample

Asil Ali Özdoğru and Şevval Osmanoğlu

According to terror management theory, individuals experience cognitive discomfort when they think about the inevitability of death. When mortality becomes salient, individuals suppress thoughts of death through cultural beliefs and values that give them meaning in life and a sense of personal value or self-esteem. In some studies with death primes, individuals were found to have higher accessibility of death thoughts after a delay in the task due to cessation of suppression. In their study in 2012, Trafimow and Hughes found that death thought accessibility was higher in no delay condition than the delay condition. As part of an international registered replication, this study aimed to replicate that finding in a Turkish sample with additional variables. A group of 106 Turkish university students (90% female, mean age 24.3) responded to an online questionnaire. Experimental group was asked to think and write about their own death (n = 50), while the control group was asked about dental pain (n = 56). In the delay condition, half of all participants (n = 49) read an unrelated brief news article. After the stimuli, participants were given either a word generation or completion tasks including death related words. Additionally, participants completed the Rosenberg Self-Esteem Scale (RSES) and the Sense of Humor Scale (SHQ-6-R). Results. We found that the experimental group generated significantly more death-related words than the control group. In both experimental and control groups, there was no significant difference between the two delay conditions or the two word task groups in the amount of death-related words. Number of death-related words were not significantly associated with the RSES or SHQ-6-R scores. Our findings did not replicate the findings of the original study. Theoretical and methodological implications were discussed.

Citation: Özdoğru, A. A., & Osmanoğlu, Ş. (2022, July 5-8). An extended replication of death thought suppression in a Turkish sample [Conference presentation]. 17th European Congress of Psychology, Ljubljana, Slovenia. https://www.ecp2022.eu

Media: Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Çalışmalarıyla Avrupa Psikoloji Kongresinde! (2022, Temmuz 7). Üsküdar Haber Ajansıhttps://uskudar.edu.tr/tr/icerik/8143/uskudar-universitesi-psikoloji-bolumu-calismalariyla-avrupa-psikoloji-kongresinde

ECP 2022 A

Trust in Algorithms and Statistical Literacy in Low- and High-Stake Contexts

Asil Ali Özdoğru and Merve Büşra Çetin

Many organizations and governments around the world are collecting large amounts of data and using various algorithms to process data and make decisions. These algorithms have important consequences as they are trusted to assist decision making in many contexts. Individuals’ trust in algorithms can be shaped by many personal and contextual factors. Since algorithms have a statistical nature and different levels of explainability, statistical literacy, which is individuals’ ability to understand statistical and probabilistic information, may play a role in their trust in algorithms. Individuals’ trust can also show variation depending on the context of decisions. Low-stake situations such as a restaurant reservation and high-stakes situations such as employment decisions can have different effects on trust. This study tested the effects of statistical literacy, degree of explainability, and decision context on Turkish university students’ level of trust in algorithms. A total of 110 students (95 females, 14 males, 1 unknown) from a foundation university in İstanbul participated in the study. Participants responded to an online survey including basic demographic questions, six items on trust in algorithms, 14 items on statistical literacy, and two items about 12 scenarios featuring algorithms with different levels of explainability and context. Half of the participants (n = 52) received low-stake scenarios with explainability and high-stake scenarios without explainability, while others (n = 58) received low-stake scenarios without explainability and high-stake scenarios with explainability. There was no statistically significant correlation between trust in algorithms and statistical literacy scores. Trust in algorithm ratings in the scenarios did not significantly differ between explainability conditions. On the other hand, trust ratings in high-stake scenarios were significantly lower than the low-stake ones. Results show that individuals’ tendency to trust in algorithms is not related to their levels of statistical literacy but related to context of algorithms in use.

Citation: Özdoğru, A. A., & Çetin, M. B. (2022, July 5-8). Trust in algorithms and statistical literacy in low- and high-stake contexts [Conference presentation]. 17th European Congress of Psychology, Ljubljana, Slovenia. https://www.ecp2022.eu

Media: Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Çalışmalarıyla Avrupa Psikoloji Kongresinde! (2022, Temmuz 7). Üsküdar Haber Ajansıhttps://uskudar.edu.tr/tr/icerik/8143/uskudar-universitesi-psikoloji-bolumu-calismalariyla-avrupa-psikoloji-kongresinde

Tuesday, June 07, 2022

JCD Phonological Recoding

Lexical Access Speed and the Development of Phonological Recoding during Immediate Serial Recall

Angela M. AuBuchon, Emily M. Elliott, Candice C. Morey, Christopher Jarrold, Nelson Cowan, Eryn J. Adams, Meg Attwood, Büsra Bayram, Taran Y. Blakstvedt, Gerhard Büttner, Thomas Castelain, Shari Cave, Davide Crepaldi, Eivor Fredriksen, Bret A. Glass, Dominic Guitard, Stefanie Hoehl, Alexis Hosch, Stéphanie Jeanneret, Tanya N. Joseph, Christopher Koch, Jaroslaw R. Lelonkiewicz, Grace Meissner, Whitney Mendenhall, David Moreau, Thomas Ostermann, Asil Ali Özdogru, Francesca Padovani, Sebastian Poloczek, Jan Philipp Röer, Christina Schonberg, Christian K. Tamnes, Martin J. Tomasik, Beatrice Valentini, Evie Vergauwe, Haley Vlach, and Martin Voracek

A recent Registered Replication Report (RRR) of the development of verbal rehearsal during serial recall revealed that children verbalized at younger ages than previously thought, but did not identify sources of individual differences. Here, we use mediation analysis to reanalyze data from the 934 children ranging from 5 to 10 years old from the RRR for that purpose. From ages 5 to 7, the time taken for a child to label pictures (i.e. isolated naming speed) predicted the child’s spontaneous use of labels during a visually presented serial reconstruction task, despite no need for spoken responses. For 6- and 7-year-olds, isolated naming speed also predicted recall. The degree to which verbalization mediated the relation between isolated naming speed and recall changed across development. All relations dissipated by age 10. The same general pattern was observed in an exploratory analysis of delayed recall for which greater demands are placed on rehearsal for item maintenance. Overall, our findings suggest that spontaneous phonological recoding during a standard short-term memory task emerges around age 5, increases in efficiency during the early elementary school years, and is sufficiently automatic by age 10 to support immediate serial recall in most children. Moreover, the findings highlight the need to distinguish between phonological recoding and rehearsal in developmental studies of short-term memory.

Citation: AuBuchon, A. M., Elliott, E. M., Morey, C. C., Jarrold, C., Cowan, N., Adams, E. J., Attwood, M., Bayram, B., Blakstvedt, T. Y., Büttner, G., Castelain, T., Cave, S., Crepaldi, D., Fredriksen, E., Glass, B. A., Guitard, D., Hoehl, S., Hosch, A., Jeanneret, S., . . . Voracek, M. (2022). Lexical access speed and the development of phonological recoding during immediate serial recall. Journal of Cognition and Development, 23(5), 624-643. https://doi.org/10.1080/15248372.2022.2083140

Tuesday, May 31, 2022

21st-Century Learners

Revisiting Effective Instructional Strategies for Twenty-First-Century Learners

Asil Ali Özdoğru

Rapid changes in the society and technology of the twenty-first century world have brought unique challenges for humanity. This chapter summarizes some of the strategies and support systems for effective learning and teaching in the twenty-first century in addressing some of these challenges. Learning is a dynamic process that is supported by the mechanisms of memory and reasoning as well as an individual’s mindset, habits, goals, and motivation. Theories and research imply that learning is not only a cognitive process but also a social-emotional process that takes place environmentally and culturally across one’s lifespan. Strategies to foster effective learning and teaching should pursue developing a process that is more active, authentic, collaborative, creative, interactive, personalized, relational, and self-regulative. Effective instruction is centered on the learner and knowledge, promotes conceptual understanding and metacognition, and utilizes assessment and technology in alignment with the instructional objectives. Productive instructional strategies used in a caring and supportive environment embedded in service and support systems foster learners’ cognitive, social, and emotional development.

Keywords: Twenty-first-century skills, Instructional strategies, Educational implications

Citation: Özdoğru, A. A. (2022). Revisiting effective instructional strategies for twenty-first-century learners. In Y. Alpaydın & C. Demirli (Eds.), Educational theory in the 21st century: Science, technology, society and education (pp. 175-195). Palgrave Macmillan. https://doi.org/10.1007/978-981-16-9640-4_8

Friday, May 27, 2022

PNAS COVID-19

A Global Experiment on Motivating Social Distancing During the COVID-19 Pandemic

Psychological Science Accelerator Self-Determination Theory Collaboration

Finding communication strategies that effectively motivate social distancing continues to be a global public health priority during the COVID-19 pandemic. This cross-country, preregistered experiment (n = 25,718 from 89 countries) tested hypotheses concerning generalizable positive and negative outcomes of social distancing messages that promoted personal agency and reflective choices (i.e., an autonomy-supportive message) or were restrictive and shaming (i.e., a controlling message) compared with no message at all. Results partially supported experimental hypotheses in that the controlling message increased controlled motivation (a poorly internalized form of motivation relying on shame, guilt, and fear of social consequences) relative to no message. On the other hand, the autonomy-supportive message lowered feelings of defiance compared with the controlling message, but the controlling message did not differ from receiving no message at all. Unexpectedly, messages did not influence autonomous motivation (a highly internalized form of motivation relying on one’s core values) or behavioral intentions. Results supported hypothesized associations between people’s existing autonomous and controlled motivations and self-reported behavioral intentions to engage in social distancing. Controlled motivation was associated with more defiance and less long-term behavioral intention to engage in social distancing, whereas autonomous motivation was associated with less defiance and more short- and long-term intentions to social distance. Overall, this work highlights the potential harm of using shaming and pressuring language in public health communication, with implications for the current and future global health challenges.

Citation: Psychological Science Accelerator Self-Determination Theory Collaboration. (2022). A global experiment on motivating social distancing during the COVID-19 pandemic. Proceedings of the National Academy of Sciences, 119(22), e2111091119. https://doi.org/10.1073/pnas.2111091119

Media: Is controlling communication effective during public health crises? (2022, May 27). Durham Universityhttps://www.durham.ac.uk/news-events/latest-news/2022/05/is-controlling-communication-effective-during-public-health-crises/

Thursday, April 14, 2022

NHB Morality

Situational Factors Shape Moral Judgements in the Trolley Dilemma in Eastern, Southern and Western Countries in a Culturally Diverse Sample

Bence Bago, Marton Kovacs, John Protzko, Tamas Nagy, Zoltan Kekecs, Bence Palfi, Matus Adamkovic, Sylwia Adamus, Sumaya Albalooshi, Nihan Albayrak-Aydemir, Ilham N. Alfian, Sinan Alper, Sara Alvarez-Solas, Sara G. Alves, Santiago Amaya, Pia K. Andresen, Gulnaz Anjum, Daniel Ansari, Patrícia Arriaga, John Jamir Benzon R. Aruta, Alexios Arvanitis, Peter Babincak, Krystian Barzykowski, Bana Bashour, Ernest Baskin, Luisa Batalha, Carlota Batres, Jozef Bavolar, Fatih Bayrak, Benjamin Becker, Maja Becker, Anabel Belaus, Michał Białek, Ennio Bilancini, Daniel Boller, Leonardo Boncinelli, Jordane Boudesseul, Benjamin T. Brown, Erin M. Buchanan, Muhammad M. Butt, Dustin P. Calvillo, Nate C. Carnes, Jared B. Celniker, Christopher R. Chartier, William J. Chopik, Poom Chotikavan, Hu Chuan-Peng, Rockwell F. Clancy, Ogeday Çoker, Rita C. Correia, Vera Cubela Adoric, Carmelo P. Cubillas, Stefan Czoschke, Yalda Daryani, Job A. M. de Grefte, Wieteke C. de Vries, Elif G. Demirag Burak, Carina Dias, Barnaby J. W. Dixson, Xinkai Du, Francesca Dumančić, Andrei Dumbravă, Natalia B. Dutra, Janina Enachescu, Celia Esteban-Serna, Luis Eudave, Thomas R. Evans, Gilad Feldman, Fatima M. Felisberti, Susann Fiedler, Andrej Findor, Alexandra Fleischmann, Francesco Foroni, Radka Francová, Darius-Aurel Frank, Cynthia H. Y. Fu, Shan Gao, Omid Ghasemi, Ali-Reza Ghazi-Noori, Maliki E. Ghossainy, Isabella Giammusso, Tripat Gill, Biljana Gjoneska, Mario Gollwitzer, Aurélien Graton, Maurice Grinberg, Agata Groyecka-Bernard, Elizabeth A. Harris, Andree Hartanto, Widad A. N. M. Hassan, Javad Hatami, Katrina R. Heimark, Jasper J. J. Hidding, Evgeniya Hristova, Matej Hruška, Charlotte A. Hudson, Richard Huskey, Ayumi Ikeda, Yoel Inbar, Gordon P. D. Ingram, Ozan Isler, Chris Isloi, Aishwarya Iyer, Bastian Jaeger, Steve M. J. Janssen, William Jiménez-Leal, Biljana Jokić, Pavol Kačmár, Veselina Kadreva, Gwenaël Kaminski, Farzan Karimi-Malekabadi, Arno T. A. Kasper, Keith M. Kendrick, Bradley J. Kennedy, Halil E. Kocalar, Rabia I. Kodapanakkal, Marta Kowal, Elliott Kruse, Lenka Kučerová, Anton Kühberger, Anna O. Kuzminska, Fanny Lalot, Claus Lamm, Joris Lammers, Elke B. Lange, Anthony Lantian, Ivy Y.-M. Lau, Ljiljana B. Lazarevic, Marijke C. Leliveld, Jennifer N. Lenz, Carmel A. Levitan, Savannah C. Lewis, Manyu Li, Yansong Li, Haozheng Li, Tiago J. S. Lima, Samuel Lins, Marco Tullio Liuzza, Paula Lopes, Jackson G. Lu, Trent Lynds, Martin Máčel, Sean P. Mackinnon, Madhavilatha Maganti, Zoe Magraw-Mickelson, Leon F. Magson, Harry Manley, Gabriela M. Marcu, Darja Masli Seršić, Celine-Justine Matibag, Alan D. A. Mattiassi, Mahdi Mazidi, Joseph P. McFall, Neil McLatchie, Michael C. Mensink, Lena Miketta, Taciano L. Milfont, Alberto Mirisola, Michal Misiak, Panagiotis Mitkidis, Mehrad Moeini-Jazani, Arash Monajem, David Moreau, Erica D. Musser, Erita Narhetali, Danielle P. Ochoa, Jerome Olsen, Nicholas C. Owsley, Asil A. Özdoğru, Miriam Panning, Marietta Papadatou-Pastou, Neha Parashar, Philip Pärnamets, Mariola Paruzel-Czachura, Michal Parzuchowski, Julia V. Paterlini, Jeffrey M. Pavlacic, Mehmet Peker, Kim Peters, Liudmila Piatnitckaia, Isabel Pinto, Monica Renee Policarpio, Nada Pop-Jordanova, Annas J. Pratama, Maximilian A. Primbs, Ekaterina Pronizius, Danka Purić, Elisa Puvia, Vahid Qamari, Kun Qian, Alain Quiamzade, Beáta Ráczová, Diego A. Reinero, Ulf-Dietrich Reips, Cecilia Reyna, Kimberly Reynolds, Matheus F. F. Ribeiro, Jan P. Röer, Robert M. Ross, Petros Roussos, Fernando Ruiz-Dodobara, Susana Ruiz-Fernandez, Bastiaan T. Rutjens, Katarzyna Rybus, Adil Samekin, Anabela C. Santos, Nicolas Say, Christoph Schild, Kathleen Schmidt, Karolina A. Ścigała, MohammadHasan Sharifian, Jiaxin Shi, Yaoxi Shi, Erin Sievers, Miroslav Sirota, Michael Slipenkyj, Çağlar Solak, Agnieszka Sorokowska, Piotr Sorokowski, Sinem Söylemez, Niklas K. Steffens, Ian D. Stephen, Anni Sternisko, Laura Stevens-Wilson, Suzanne L. K. Stewart, Stefan Stieger, Daniel Storage, Justine Strube, Kyle J. Susa, Raluca D. Szekely-Copîndean, Natalia M. Szostak, Bagus Takwin, Srinivasan Tatachari, Andrew G. Thomas, Kevin E. Tiede, Lucas E. Tiong, Mirjana Tonković, Bastien Trémolière, Lauren V. Tunstead, Belgüzar N. Türkan, Mathias Twardawski, Miguel A. Vadillo, Zahir Vally, Leigh Ann Vaughn, Bruno Verschuere, Denis Vlašiček, Martin Voracek, Marek A. Vranka, Shuzhen Wang, Skye-Loren West, Stephen Whyte, Leigh S. Wilton, Anna Wlodarczyk, Xue Wu, Fei Xin, Su Yadanar, Hiroshi Yama, Yuki Yamada, Onurcan Yilmaz, Sangsuk Yoon, Danielle M. Young, Ilya Zakharov, Rizqy A. Zein, Ingo Zettler, Iris L. Žeželj, Don C. Zhang, Jin Zhang, Xiaoxiao Zheng, Rink Hoekstra, and Balazs Aczel

The study of moral judgements often centres on moral dilemmas in which options consistent with deontological perspectives (that is, emphasizing rules, individual rights and duties) are in conflict with options consistent with utilitarian judgements (that is, following the greater good based on consequences). Greene et al. (2009) showed that psychological and situational factors (for example, the intent of the agent or the presence of physical contact between the agent and the victim) can play an important role in moral dilemma judgements (for example, the trolley problem). Our knowledge is limited concerning both the universality of these effects outside the United States and the impact of culture on the situational and psychological factors affecting moral judgements. Thus, we empirically tested the universality of the effects of intent and personal force on moral dilemma judgements by replicating the experiments of Greene et al. in 45 countries from all inhabited continents. We found that personal force and its interaction with intention exert influence on moral judgements in the US and Western cultural clusters, replicating and expanding the original findings. Moreover, the personal force effect was present in all cultural clusters, suggesting it is culturally universal. The evidence for the cultural universality of the interaction effect was inconclusive in the Eastern and Southern cultural clusters (depending on exclusion criteria). We found no strong association between collectivism/individualism and moral dilemma judgements.

Citation
: Bago, B., Kovacs, M., Protzko, J., Nagy, T., Kekecs, Z., Palfi, B., Adamkovic, M., Adamus, S., Albalooshi, S., Albayrak-Aydemir, N., Alfian, I. N., Alper, S., Alvarez-Solas, S., Alves, S. G., Amaya, S., Andresen, P. K., Anjum, G., Ansari, D., Arriaga, P., . . . Aczel, B. (2022). Situational factors shape moral judgements in the trolley dilemma in Eastern, Southern and Western countries in a culturally diverse sample. Nature Human Behavior, 6, 880-895. https://doi.org/10.1038/s41562-022-01319-5

Media: Bago, B. (2022, May 24). How universal is our morality? Many aspects of our morality are culturally universal. Psychology Todayhttps://www.psychologytoday.com/ca/blog/feast-reasoning/202205/how-universal-is-our-morality

Friday, March 18, 2022

UPPK 2022 C

Uluslararası Uzamış Yas Bozukluğu Ölçeği Türkçe Formunun Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması

Asil Ali Özdoğru ve Beyzanur Yalçın

Yas, sevilen bir kişinin ölümü ya da değer verilen nesne, hedef veya ilişkinin yitirilmesi gibi olaylarda gelişen kayıp algısına karşı verilen bedensel, psikolojik ve sosyal tepkilerdir. Bu tepkiler normal olmakla beraber altı aydan uzun süren ve işlev kaybına yol açan şiddetli deneyimler uzamış yas bozukluğu olarak değerlendirilmektedir. Uluslararası Uzamış Yas Bozukluğu Ölçeği (UUYBÖ), Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası Hastalık Sınıflandırma Sistemi ICD-11’e göre geliştirilmiş bireysel farklılıkların yanı sıra kültürel özellikleri de dikkate alan bir ölçüm aracıdır. Bu çalışmada UUYBÖ’nün Türkçe uyarlamasının yapılarak güvenirlik ve geçerlik analizlerinin yapılması hedeflenmiştir. UUYBÖ, 13 ana madde, bir kültürel madde, bir süre maddesi ve 20 ek maddeden oluşan beşli Likert tipi bir özbildirim ölçeğidir. İngilizce aslından Türkçe’ye çeviri ve geri çeviri yöntemiyle uyarlanan ölçek, çoğunluğu üniversite öğrencisi ve yüzde 83’ü kadın toplam 354 yetişkin katılımcıya uygulanmıştır. Yaşları 18 ila 53 arasında değişen katılımcıların yaş ortalaması 24,37’dir (SS=6,04). Katılımcılara UUYBÖ’nün yanı sıra Uzamış Yas Ölçeği (UYÖ-13), Hasta Sağlık Anketi (HSA-9) ve Yaygın Anksiyete Bozukluğu Testi (YAB-7) uygulanmıştır. Yapılan analizlerde UUYBÖ’nün özdeğeri 5,81 olan ve toplam varyansın %45’ini açıklayan bir faktöre sahip olduğu görülmüştür. UUYBÖ yas şiddeti genel puanı ile UYÖ-13, HSA-9 ve YAB-7 ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı ,455 ila ,834 arasında değişen pozitif korelasyonlar elde edilmiştir. UUYBÖ’nin Cronbach Alfa katsayısı da ,890 olarak hesaplanmıştır. Elde edilen bulgulara göre UUYBÖ, orijinal ölçekte olduğu gibi tek faktörlü bir yapıya sahip, ölçüt geçerliği bulunan ve yüksek güvenirlik seviyesine sahip bir ölçek olarak değerlendirilebilir. UUYBÖ Türk yetişkinlerin uzamış yas tepkilerini uluslararası ölçütlere göre değerlendirmede yeterli psikometrik özelliklere sahip bir ölçüm aracı olarak araştırmacı ve uygulamacılar tarafından kullanılabilir.

Atıf: Özdoğru, A. A. ve Yalçın, B. (2022, Mart 18-19). Uluslararası Uzamış Yas Bozukluğu Ölçeği Türkçe formunun güvenirlik ve geçerlik çalışması [Sözlü bildiri sunumu]. 4. Uluslararası Pozitif Psikoloji Kongresi, İstanbul, Türkiye. https://ppcongress.com/

UPPK 2022 B

Çocuk Yaşta Evlenmiş Genç Yetişkinlerde Çift Uyumu ve Aile Bütünlük Duygusu

Birol Yılmaz ve Asil Ali Özdoğru

Çocuk yaşta evlilik oranları Türkiye’de yıllar içinde düşüş göstermiş olmakla beraber hala gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere kıyasla yüksek seviyelerdedir. Çocuk yaşta evlilik yapan bireylerin ve özellikle kadınların bireysel gelişimi ve aile işlevleri olumsuz etkilere maruz kalmaktadır. Aile işlevselliği hem bireylerin hem de ailelerin mutluluk ve iyi oluşlarıyla ilgili olarak pozitif psikoloji kuram, araştırma ve terapilerinde ele alınmaktadır (Conoley vd., 2015; Sheridan ve Burt, 2009). Aile bütünlük duygusu, ailenin yaşamlarını anlaşılabilir, yönetilebilir ve anlamlı bulmasıdır (Antonovsky, 1997). Bu çalışmada çocuk yaşta evlilik yapmış genç yetişkinlerin çift uyumu ve aile bütünlük duygusu araştırılmıştır. Bu amaçla araştırmanın çalışma grubunu, 18 yaşın altında evlenmiş ve mevcut yaşı 45'i geçmeyen 40’ı kadın (%63,5) ve 23’ü (%36,5) erkek toplam 63 katılımcı oluşturmaktadır. Katılımcıların yaş aralığı 18-45 ve yaş ortalaması 36,83’tür (SS=7,19). Katılımcılara kişisel bilgi sorularının yanı sıra Yenilenmiş Çift Uyum Ölçeği (YÇUÖ) ve Aile Bütünlük Duygusu Ölçeği (ABDÖ) Kısa Formu çevrimiçi olarak uygulanmıştır. Veriler normal dağılım özelliği gösterdiği için parametrik denence testleriyle analiz edilmiştir. Bu çalışmadaki ABDÖ toplam ve YÇUÖ toplam puan ortalamaları diğer çalışmalardaki puanlarla karşılaştırıldığında erken evlilik yapmış bireylerin puanlarının erken evlilik yapmamış olanlardan istatistiksel olarak anlamlı derecede daha düşük olduğu bulunmuştur. ABDÖ toplam puanı ile YÇUÖ Uzlaşım alt ölçek puanı arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Erkeklerin ABDÖ toplam puanının kadınlara göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Evlenme biçimi ve algılanan anne baba tutumu ile ABDÖ toplam puanı ve YÇUÖ Uzlaşım alt ölçek puanları arasında anlamlı ilişkiler gözlenmiştir. Bu çalışma sonucunda çocuk yaşta yapılmış evliliklerde aile bütünlüğü ve çift uyumlarının daha düşük olduğu, kadınların aile bütünlüğü duygusunun erkeklere göre daha düşük olduğu ve aile bütünlüğü ile çift uyumunun bazı demografik özelliklerle ilişkili olduğu görülmüştür. Bu bulgular alanyazındaki birçok çalışma ile uyumluluk arz etmekle beraber konu hakkında daha çok çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır.

Atıf: Yılmaz, B. ve Özdoğru, A. A. (2022, Mart 18-19). Çocuk yaşta evlenmiş genç yetişkinlerde çift uyumu ve aile bütünlük duygusu [Sözlü bildiri sunumu]. 4. Uluslararası Pozitif Psikoloji Kongresi, İstanbul, Türkiye. https://ppcongress.com/

UPPK 2022 A

Halk Eğitim Merkezi Kurslarına Katılan Yetişkinlerde Serbest Zaman Doyumu, Akış Deneyimi ve İyi Oluş

Gülser Beyhan Baştürk ve Asil Ali Özdoğru

Yaygın eğitim kurumlarında verilen eğitimler yetişkinlerin yaşam boyu öğrenme ve gelişimlerini desteklemektedir. Bu çalışmada halk eğitim merkezlerindeki kurslara katılan yetişkinlerin serbest zaman doyumu, akış deneyimi ve iyi oluş düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla Bursa ilindeki Nilüfer ve İnegöl Halk Eğitim Merkezlerine devam eden yüzde 81’i kadın toplam 159 kursiyere anket uygulaması yapılmıştır. Katılımcıların yaş aralığı 18-65 ve yaş ortalaması 34,5‘tir (SS=11,7). Çalışmada veri toplama araçları olarak sosyodemografik sorulara ek olarak Serbest Zaman Doyum Ölçeği, PERMA Ölçeği, Flow Yaşantısı Ölçeği kullanılmıştır. Normal dağılım özelliği göstermeyen verilerin analizinde parametrik olmayan hipotez testleri kullanılmıştır. Analizler sonucunda serbest zaman doyumu, akış deneyimi ve iyi oluş düzeylerinin cinsiyet, eğitim durumu, ekonomik durum ve medeni durum gibi bazı değişkenlere göre istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gösterdiği tespit edilmiştir. Sosyal-kültürel kurslara katılan kursiyerlerin iyi oluş ve serbest zaman doyum puanları mesleki-teknik kurslara katılan kursiyerlerin puanlarından anlamlı derecede daha yüksek bulunmuştur. Serbest zaman doyumu, akış deneyimi ve iyi oluş arasında pozitif yönde, zayıf ve orta düzeylerde anlamlı korelasyonlar tespit edilmiştir. Çoklu regresyon analizi sonucunda serbest zaman doyumu ve akış deneyiminin iyi oluşu %20,8 oranında yordadığı bulunmuştur. Araştırmanın bulguları pozitif psikoloji ve eğitim psikolojisi alanları temel alınarak tartışılmış, sonuçlarda araştırmanın kısıtlılıkları ve gelecek araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur.

Atıf: Beyhan Baştürk, G. ve Özdoğru, A. A. (2022, Mart 18-19). Halk eğitim merkezi kurslarına katılan yetişkinlerde serbest zaman doyumu, akış deneyimi ve iyi oluş [Sözlü bildiri sunumu]. 4. Uluslararası Pozitif Psikoloji Kongresi, İstanbul, Türkiye. https://ppcongress.com/

Wednesday, February 09, 2022

ECCE Workforce

Improving the Quality of the Early Childhood Care and Education Workforce in Turkey

Asil Ali Özdoğru

Children's learning and development is shaped by their early experiences and environments. Early childhood care and education (ECCE) is a set of programs and services provided to children from birth to school years that supports their learning and development. Availability of quality ECCE programs is vital for the development of not only children and families but also communities and countries. High quality ECCE programs have certain structural and process characteristics. One of the most important determinants of quality in ECCE programs is the quality of professional workforce serving children and families. In order to increase quality, there should be systems and supports for the training and development of high quality ECCE professionals. This chapter takes a look into Turkey, outlines its preservice education for ECCE teachers, presents a national in-service training project, and offers implications for practice. There need to be effective policies and strategies to cultivate a high-quality workforce in early childhood education and development across the world.

Citation: Özdoğru, A. A. (2022). Improving the quality of the early childhood care and education workforce in Turkey. In O. Al-Mahdi & T. Purinton (Eds.), Global perspectives on teacher performance improvement (pp. 23-38). IGI Global. https://doi.org/10.4018/978-1-7998-9278-6.ch002

Saturday, January 01, 2022

FYI 2022

I am among those who think that science has great beauty. A scientist in his laboratory is not only a technician: he is also a child placed before natural phenomena which impress him like a fairy tale.

Marie Curie (1937) "Madame Curie: A Biography"


Error is the force that welds men together; truth is communicated to men only by deeds of truth. Only deeds of truth, by introducing light into the conscience of each individual, can dissolve the cohesion of error, and detach men one by one from the mass united together by the cohesion of error.

Leo Tolstoy (1884) My Religion


Veil Nebula’s delicate threads and filaments of ionized gas
© 2022 ESA & NASA